Zaun Nasıl Ortaya Çıktı?

Runeterra’nın en karanlık noktalarından biri olan Zaun, Warwick güncellemesi için yayınlanan tanıtım videosu ile oyuncuların gözleri önüne serildi. Peki Zaun’un görsel yapısı nasıl ortaya çıktı? Riot Games, resmi internet sayfası üzerinden yayınlanna makale ile bu soruya ışık tuttu:

Sahneyi Oluşturmak

Bazen Zaun deli bilim insanlarının ve güçlendirmelere sahip kişilerin cirit attığı bir yer olarak görülüyor; ancak Zaun’un çoğunluğunu aslında sıradan hayatlar süren normal insanlar oluşturuyor. Burası yeniliklerle dolu ve insanların hayatlarını kazanmaya çalıştığı canlı bir şehir.

“Zaun Şehri”

Ancak bu Zaun’un sadece bir bölümü. Aşağılara doğru yolculuk edip Gri ışıkların ötesine geçtiğinizde etraf çetinleşmeye başlıyor. Zaun’un en derin bölgesi kuyu olarak biliniyor. Burası, sanayi binalarını çevreleyen sokakların kimyasal gazlarla örtülü olduğu bir yer. Buna rağmen her şey o kadar da kötü değil ve burada yaşayan insanlar şehirleriyle gurur duyuyor; fakat yine de bazı bölgeler gerçekten çok tehlikeli. En gizli kapaklı işler ve anlaşmalar, kuyunun dar ve tekinsiz köşelerinde yürütülüyor.

Burası Warwick’in av sahası olmaya elverişli ve çok korkunç bir yerdi.

Videonun tam olarak nerede geçtiğini izleyicilere aktarabilmekse gerçekten çok zordu; çünkü her şey Fleg’in perspektifinden gerçekleşiyordu ve etrafı tam olarak gösterebileceğimiz genel bir çekim yapma şansımız bulunmuyordu. Riot’un bu animasyonu oluşturmak için birlikte çalıştığı Digic Pictures’ın yardımcı yönetmeni Csaba Vicze, “Daha fazlasını yapmamız gerekiyordu, aksi hâlde videonun sonundaki teleferiğe ulaşana kadar sadece bir koridorda koşturacaktık. Etrafı gösterebilmek için bir tür açık alana ihtiyacımız vardı,” diyor.

Bu durumu çözmek için Fleg’in başını kaldırıp şehrin geri kalanına baktığı bir sahne ekledik; ancak bu sahne istediğimiz gibi olana kadar çekimleri birkaç kez tekrarlamamız gerekti. Başlangıçtaki konsept görsellerinde Zaun, teleferik istasyonundan aşağıya doğru devam ediyormuş gibi gözüküyordu. Bu da yanlış bir şekilde videonun geçtiği yerin şehrin ortalarında olduğunu gösteriyor. Dahası, duman uçurum boyunca eşit bir şekilde dağılmış gözüküyordu; halbuki bacalar aslında kuyudan yükseleceği için duman yukarı doğru çıktıkça dağılmalıydı. Digic, Riot’un yayım ve Dünya Oluşturma ekibinden aldığı geribildirimlerle konsept görselini değiştirerek Zaun şehrinin aslına sadık kaldı.

Gri’nin Altında

Digic proje üzerinde çalışmaya başlamadan önce karşılıklı konuşmalar, Zaun’un hikâyeleri ve sanat çalışmaları aracılığıyla vizyonumuzu paylaştık. Ayrıca şehir hakkındaki bazı önemli soruları yanıtladık. Mesela: Binalar nasıl gözüküyor? Orada kimler yaşıyor? Nasıl bir teknoloji var? İnsanlar nasıl seyahat ediyor? Ekonomi nasıl? Şehrin tarihi nedir? Bu soruların bazıları önemsiz gelebilir; ancak şehirler detaylarıyla tanımlanır ve tüm bu bilgiler Digic’deki çalışma arkadaşlarımıza Zaun’u daha iyi anlamaları konusunda yardımcı oldu.

Ancak işleri zorlaştıran şey videonun sadece Zaun’da değil, Zaun’un fazlasıyla kendine has bir bölgesinde geçiyor olmasıydı. Kuyu bölgesinin, şehrin geri kalanına kıyasla hem benzer hem de farklı olduğunu Digic’e ve izleyicilerimize aktarmak çok zordu. Baş tasarımcı Anton “RiotManton” Kolyukh, “Çoğu insanın, Evren veya Ekko videosu yüzünden Zaun’un ne olduğuna dair sadece tek bir görüşü var,” diyor. “Ancak biz kuyuyu oluşturduk ve birçok insan bunu henüz gerçekten görmedi.”

“Digic’ten gelen ilk konsept resimleri, etrafı fazla havadar hissettiriyordu; ancak sonradan daha boğucu bir hâle getirildi.”

Daha izbe ve endüstrileşmiş olan kuyunun Zaun’a benzerliğini ince yollarla ifade etmek son düzenlemelere kadar bulamadığımız bir dengeydi. İlk tasarımlarda borular ve koridorlar dikkatli bir şekilde planlanarak açıları doğru olacak şekilde düzenlendi. Rahat gözüken teleferiğin iç kısmı genişti ve bir koltuğu bulunuyordu; hatta teleferik istasyonu oldukça hoş bir yere benziyordu.

Yayımlama ekibi lideri Brandon “Riot cottonfxn” Miao, “İlk tasarlanan konseptleri Riot’taki bir toplantıya götürdük ve Dünya Oluşturma ekibi ‘Burası Zaun değil,’ dedi. Her ne kadar detaylı bir şekilde oluşturmamış olsak bile, hepimizin aklında nasıl olması gerektiğine dair fikirler vardı,” diyor.

Aslında kuyu düzenli bir yer değil. Burası birçok kez yeniden inşa edildi ve şu anda oradaki hemen hemen her şey kimya teknolojisi endüstrisine (veya işçilerine) bir şekilde hizmet ediyor. İlk çizimler, birden çok kez kendisi üzerine baştan inşa edilmiş şehrin karmaşıklığını yansıtamıyordu. RiotManton “Bu durumu birlikte çalıştığımız Digic’e anlattık ve ‘Yani şimdi etrafı biraz karıştırmamızı istiyorsunuz öyle mi? Tamamdır,’ cevabını aldık,” diyor.

Mükemmeliyetten uzaklaştıkça manzara gittikçe çürüyen, tehlikeli bir maden kuyusunu andırmaya başladı. Devam eden metal borular ve tonla cam gibi Zaun özellikleriyle gerçekten kuyuya benzedi. Digic’in sanat yönetmeni Bela Brozsek “Şehrin o kendine has tonunu yakalamaya çalışmak fazlasıyla zordu; fakat sonunda dengeyi yakaladığımızı düşünüyoruz,” diyor.

Derinlikleri Aydınlatmak

Zaun’un en tanınmış yönlerinden biri de her yeri saran yeşil tonları. Her yüzeye yapışıyor, pencerelerden sızıyor ve korkutucu Gri’ye renk katıyor. Warwick’e görüntüsünü veren renk de aynı yeşil; ancak iyi aydınlatılmamış, yeşil bir manzaranın içerisinde yeşil bir kurt adamın hareketlerini izlemeye çalışmak oldukça zor olurdu. Görsel olarak dağınık olacağı gibi, çevrede çok fazla yeşil kullanmak Warwick’in de kötü görünmesine sebep olabilirdi. Sonuçta bu videonun asıl yıldızı o.

Ayrıca ışıklandırmanın bir çeşit korku atmosferi oluşturması gerekiyordu. Mavi genellikle bu tür film ve oyunlarda ışıklandırma için kullanılır; ancak Zaun’un kuyu bölgesi için çok alelade bir bilimkurgu havası oluşturuyordu. Çok fazla mavi ve yeşili kullanmaktan çekinirken, bu soluk ortam ile güzel gidecek bir renk paletine ihtiyacımız vardı.

Sonuç olarak bütün çevreyi aydınlatması için soluk, yeşil tonlarında loş bir ışık üzerinde karar kıldık; böylece hem bölge Zaun’un bir parçasına dönüşmüş hem de Warwick görüntüsünden hiçbir şey kaybetmemiş oldu. Ardından korkuyu arttırmak için yapay ışıklardan gelen sarımsı bir parıltı ekledik. Riot cottonfxn, “Doğru kararı verip vermediğimizden emin olamadığımız için bir süre endişeliydik; çünkü aydınlatmalar aslında yeşil değil. Oyuncular ortam Zaun gibi hissettirmiş diye yorum yapana kadar başarılı olduğumuzu düşünmüyorduk,” diyor.

Silahlar

Zaun’daki (ve Piltover’daki) teknoloji, Runeterra’nın geri kalanına kıyasla oldukça gelişmiş; ancak yine de silahlar konusunda tuhaf bir durum söz konusu. Teknoloji mevcut olsa da o kadar nadir ve pahalı ki buna yalnızca zengin insanlar erişebiliyor. Tıpkı bundan yüz yıl önceki arabalar gibi, henüz her yeri sarmamışlar.

Hikayenin ilk örneklerinde hem Boggin (iri adam) hem de Fleg (hikâyeyi gözünden izlediğimiz kişi) birer silah taşıyordu. Ancak bu tür düşük seviyeli karakterlere silahlar vermek, silahların Zaun’da veya en azından kuyuda oldukça yaygın olduğu anlamına gelecekti. Riot cottonfxn, “Her iki ana karakterin de silahı varsa, bu durum dünyanın geri kalanı için ne anlama gelir?” diye soruyor.

Hem Fleg hem de Boggin’e silah vermek Runeterra’yı bütünüyle etkilerdi. Madem silahlar Zaun ve Piltover’da çok yaygın neden burada yaşayan insanlar tüm dünyayı ele geçirmiyor? Demacia ve Noxus’taki insanlar kılıç ve kalkanlarla dolaşıyor ve ateşli silahlara karşı şansları olmayacaktır. Aslında bu teknoloji o kadar da yaygın değil.

Böylece Fleg silah kullanma hakkını kaybetti.

Boggin’in silahı hikâyenin ayrılmaz bir parçasıydı ve bu yüzden silah bulundurmasını mantıklı göstermek için karakteri tamamen yeniden yazıldı. Boggin önceleri kaba ve ahmaktı; fakat hikâye yazarı Phillip “KneecapPhilly” Vargas, “Onu daha akıllı, daha sert ve silah sahibi olmasını gerektirecek bir lider yapmalıydık,” diyor. Bir zamanlar Boggin ve Fleg arkadaşlardı; fakat Boggin, Fleg’in üstü (kıdemli haydut) olarak değiştirildi.

Zaun Sokaklarının Ötesinde

Riot’un yayım ve Dünya Oluşturma ekipleri ile Digic arasındaki sıkı takım çalışması sonucunda Warwick’in çıkış videosu tamamlandı ve ortaya çıkan sonuç bizi gerçekten heyecanlandırıyor. Aldığımız geribildirimler ve yaptığımız çalışmalar sayesinde Zaun’u olması gerektiği şekilde tasvir edebildik. Sahne olarak Warwick’in doğal ortamını kullanmak deneyimin daha doğal hissettirmesini sağladı. Sanki Vadi’nin dışındaki hayatına göz atıyormuşuz gibiydi. Ayrıca bu bölgeyi yeni ve çok daha dinamik bir şekilde sizlerle paylaşmamıza olanak sağladı.

Tüm bunların yanı sıra, böyle hikayeler Runeterra ve sakinlerinin LoL’deki şampiyonların ötesinde olduğunu gösteriyor. Runeterra’nın dört bir yanında sürekli bir şeyler oluyor; biz onları göremesek bile.

Bu yazıyı arkadaşlarınla paylaş!