One Piece - Beyazsakal, Shirohige

One Piece evreninde içinde bulunduğumuz çağ, büyük korsanlar çağı olarak adlandırılmıştır. Bu çağın perdesi, altın çağın kralı Gol D. Roger’in idamından önceki sözleriyle aralanmıştır. One Piece hayalini bütün dünyadaki özgür ruhlu insanlara aşılayan büyük kralın arzusu büyük korsanlar çağıyla hayat bulmuş, binlerce insan bir gün Roger gibi olabilmek ve onun hazinesini keşfeden ilk kişi olarak çağın zirvesine çıkmak amacıyla rotalarını Grand Line’a çevirmiş ve hayallerine doğru yelken açmışlardır. Gerçekten de Roger’in idam sehpasına tırmanırken sarf ettiği sözler, bu çağı en güzel şekilde özetleyen sözlerdi: “ Miras kalan arzu, çağın kaderi ve insanların hayalleri… Bunlar durdurulamayacak şeyler, İnsanlar özgürlüğün manasını takip etmeye devam ettiği sürece…”

Büyük korsanlar çağı başlayarak bütün dünyayı sarmadan önceki efsanevi çağın ismi ise Altın Çağ idi. Bu çağa adını veren ve altın çağın zirvesinde duran üç kişi, korsanlar kralı Gol D. Roger, Altın Aslan Shiki ve Beyazsakal Edward Newgatedir. Roger’in nasıl bir gücü olduğu hala gizemini korusa da Marineford’da tam güçle savaşan Beyazsakal’ın insanüstü gücüne ve dayanıklılığına büyük bir hayranlık ve şaşkınlıkla tanık olmuştuk. Okyanusu yarabilen, tsunami oluşturabilen, galip kralın hakisine, canavarımsı bir dayanıklılığa ve Filo Amirali Sengoku’nun tabiriyle dünyayı yok edebilecek güce sahip bir adamdır Beyazsakal. Tayfasına duyduğu sevgi ve tek bir üyesi için bütün denizci güçlerine meydan okuması onun duygusal anlamda da ne kadar büyük bir insan olduğunu bize göstermiştir.

Hevesli bir genç olarak denize açılan Luffy’nin abisi Ace, çağın zirvesine hemen çıkabilmek için Beyazsakal’ın başını almaya gittiğinde ona “ Burada ölmemelisin! Eğer hala savaşmak istiyorsan benim ismimi al ve denizlerde özgürce kükre! Tayfama katıl ve benim oğlum ol…” diyebilecek kadar büyük bir yüreğe sahiptir. Daha sonraları I. Bölüm komutanı Marco, Ace’e “Ona baba diyoruz çünkü o bize oğlum diyor ve bu bizi mutlu etmeye yetiyor. Bütün dünya bizi dışlarken o bize ait olduğumuz ve sevildiğimiz bir yer verdi ve bize oğullarım dedi. Bütün dünyanın gözünde istenmeyen suçlular iken o bizi yanına aldı ve babalık etti” demektedir.

Marineford’da oğullarından birisini idam etmek isteyen denizciler, Beyazsakal’ın gücüne karşı dayanabilmek için bütün denizci kuvvetlerini ve en gelişmiş teknolojilerini kullanmışlardır. 3 denizci amirali, 7 savaş lordundan 5’i, bütün koramiraller ve tamamı rütbeli olan 100.000 kişilik denizci ordusu ile Beyazsakal korsanlarını karşılamaya hazırlanırken filo amiralinin söylediği sözler aslında Beyazsakal’ın ne denli büyük bir güç olduğunu bize anlatmaya yetiyor. “ Beyazsakal’ı asla küçümsememelisiniz. O, hiç şüphesiz dünyadaki en güçlü insan ve sayı üstünlüğü bizde olmasına rağmen sonuyla karşılaşacak olan bizler olabiliriz.”

Böylesi büyük bir güç olan Beyazsakal, 4 imparatordan birisidir fakat işin garip yanı ne One Piece hazinesiyle ne de bu hazinenin vaat ettiği zenginlik, şöhret ve güç ile ilgilenmektedir. Beyazsakal, henüz genç yaşlarında katıldığı tayfasıyla büyük bir hazine ele geçirince heyecanlı tayfadan uzakta, denizi seyrederken görülmektedir. Ona sorulan “ Hazinelere ilgi duymayan bir korsan mı? Hahah bunu ilk kez duyuyorum, peki sen ne ile ilgileniyorsun he Newgate ?” sorusuna yalnızca “Aile” cevabını veren Beyazsakal, bir başka sahnede Roger ile sake içerken dünyanın sonuna giden yolu anlatmayı isteyen Roger’a “ İlgilenmiyorum, yolu bilsem de Rampel’a gitmezdim zaten” karşılığını vermektedir. Yani Beyazsakal zaten oğullarıyla birlikte denizlerde dolaşırken hayalini yaşamaktadır.

Hiçbir zaman savaştan kaçmayan bir karaktere sahiptir. Göğsü bütün hayatı boyunca aldığı yaralar ile kaplı iken gururlu sırtında tek bir çizik dahi bulunmamaktadır. Dünyanın en güçlü adamına yakışır bir karaktere sahiptir. Hiçbir çocuğu, babasının günahlarından dolayı mahkûm etmemelisin der ve Luffy ile konuşurken epey edepsizsin, böyle edepsiz veletleri severim diyerek katı bir mizacı olmadığını gösterir.

Aslında Beyazsakal ile tayfası arasındaki ilişki çoğu kişi ile babası arasındaki ilişkinin simgeleşmiş halidir de denebilir. Ace, yere kapaklanarak ona teşekkür ederken “ Sözlere gerek yok, değil mi Ace… Sadece bana şunu söyle, iyi bir baba mıydım ?” demiştir. Bir babadır Beyazsakal, gerçek bir baba… Oğullarının her zaman yanında ve onları korumak için her şeyi göze almış olan bir insandır .Aralarında dile getirilmeyen görünmez bir bağ vardır. Her zaman arkanda olduğunu ve senin için güzel bir gelecek hayal ettiğini bilirsin. Her yere düştüğünde onun da canının yandığını ve seni ayağa kaldırmak için hazır olduğunu hissedersin. Sen ne kadar hata yapsan da sana sarılarak “ Hata da yapsan seni seviyorum, benim salak oğlum” diyerek seni affedeceğini benliğinde hissedersin ve onun da söylediği gibi “ bir baba için en katlanılmaz şeyin oğlunun gözlerinin önünde ölümünü izlemek olduğuna ” bütün benliğinle inanırsın. Beyazsakal, kesinlikle bu çağın zirvesinde duran kişidir ve onu yeni çağa taşıyacak hiçbir gemi yoktur!

Beyazsakal ile ilgili daha pek çok söz söylenebilir ve hayran olunası karakteri daha sayfalarca övülebilir. Eğer One Piece hayranıysanız zaten abartmadığımızın farkındasınız demektir.