İlaçları atın, siz en iyisi oyun oynayın!

Sıkı bir oyuncu olabilirsiniz, oyun belki de bu hayattaki en büyük tutkunuz. Ya da oyun endüstrisinde çok severek yaptığınız bir işiniz olmasına rağmen, etrafınızdan gerekli takdiri göremediğiniz gibi eleştiri yağmuruna tutulduğunuz oluyor. Ama olsun, sakın siz üzülmeyin.

Çok yakın bir tarihte, doktorunuz tarafından yazılmış reçetenizde günde şu kadar saat şu oyunu oynayın diye bir ibare görürseniz sakın şaşırmayın. Çünkü bilim adamlarının bilgisayar oyunlarıyla yaptığı araştırmalar ve deneyler ile ilgili her gün bir haber alıyoruz. Ne yazık ki bazı aileler hala oyunlar konusunda oldukça ön yargılı.7715180-old-man-and-woman-playing-video-game-with-their-grandson-at-the-back-on-sofa1[1]

Oyun sektörü sadece eğlenceli bir sektör olmamakla beraber, çocukların fiziksel ve ruh sağlığı açısından da yararları saymakla bitmeyecek bir alan. Danny Gallagher’in köşesinde yer verdiği yazısında oyunların 7 yararını listelemiş ve bir toplum içinde oyun oynayan kişilerin pozitif davranışlarıyla kolayca fark edilebildiğini belirtmiş. Medya, zamanında bu sektöre bu kötülüğü neden yaptı bilinmez; ama yıllar önce oyunların çocukları kötü yönde etkilediği ve saldırganlaştırdığı yönündeki dayatılan düşünce çok acı ki bazı ailelerde hâlâ etkisini göstermekte. Bu yanlış düşünce değişene kadar ben de köşemde takip edebildiğim müddetçe konuyla ilgili tüm bilimsel çalışmalara yer vermeye çalışacağım.

Utah Universitesi’nde 2012 yılında yapılmış bir çalışmada; otizm, depresyon ve parkinson gibi kronik hastalıkları olan çocuklarda oyunlar sayesinde iyileşme süreçlerinin hızlandığı ve hastalıkla mücadele etme direncinin güçlendiği tespit edilmiş.

Bilim adamları bunun arkasında yatan gerçeğin oyunlarla negatif düşüncelerin pozitif düşüncelerle yer değiştirerek kişilerin kendini mutlu hissettiği olduğunu düşünüyor. Hatta hatırlarsanız, Kuzey Karoline Üniversitesi’nde 60 yaş üstü yetişkinler üzerinde yapılmış bir çalışmayı da kaleme almıştım.

12137507-happy-family-father-mother-and-children-playing-a-video-game[1]Avustralya’nin Melbourne şehrindeki Deakin Üniversitesi’nde yapılmış bir araştırmada, interaktif oyun oynayan çocukların oynamayanlara göre elektronik cihazları yönetme becerilerinin çok daha geliştiği ortaya çıkmış. Bu yüzden akıllı telefonlarınızla oyun oynarken alaycı bir bakışa maruz kalırsanız önemsemeyin, çünkü bu yaptığınız kötü bir şey değil 🙂

Washington Üniversitesi Psikiyatristleri hastaların çektiği fiziksel acıları azaltmak için bir oyun geliştirdi. Şimdi o oyunun adı ne diye sorduğunuzu duyar gibiyim. Basit, “Snow World“. Askeri hastanelerde savaşlarda yaralanan askerlerin yaralarının bir an önce iyileşmesi ve psikolojik durumlarının düzeltilmesi için bu oyun oynatılmış.

Demek ki bugün ne öğrenmiş olduk? Oyunlar hikaye örgüleriyle, gerçeğe çok yakın yaratılmış bir dünya ile düşündüğümüzden çok daha önemli bir yere sahip. İster yaşlı ister genç olun, ister hasta ister son derece sağlıklı olun oyunlar sağlığımız açısından son derece yararlı bir araç. Özellikle çağımızın en büyük hastalığı ve birçok hastalığın asıl kaynağı stres ile baş etmenizi sağlayacak en güzel araç. Oyun oynuyorsanız oynamaya devam edin, oynadığınız için kendinizle gurur duyun. Ve siz oyun geliştiriciler, sizler de kendinizle gurur duyun. Geliştirdiğiniz ve milyonlarca kişi tarafından oynanan oyunlar insanlara tahmin ettiğinizden çok daha fazla yardım ediyor.

Herkese bol oyunlu mutlu bir hafta sonu diliyorum 🙂

Bu yazıyı arkadaşlarınla paylaş!
Yazar

GameXNow

GameX Dijital Eğlence ve Oyun Fuarı'nın resmi oyun haber sitesi!