Güncel Haftalık Anime Değerlendirmesi – 1 Eylül

Tokyo Ghoul 9. Bölüm

Bölüm, Mado ve Amon’un geçmişlerinden ve tanışmalarından başlıyor. Havesli ve heyecanlı bir genç olan Amon, fazlasıyla yüzeysel olduğunu gösteriyor ve yaşlı bir kadının ghoul olduğuna inanan Mado’ya kızarak ayrılıyor. Fakat o yaşlı kadının elinden Amon’u kurtaran da yine Mado oluyor.

Mado’nun ölümünün üzerinden 49 gün geçmiştir. Annesini ve babasını kaybeden Hinami ise yavaş yavaş toparlanmaya ve az da olsa gülmeye başlamıştır. İlerleyen dakikalarda, kendi benliğini arayan Kaneki ‘ye 11. Bölgeye gitmesini tavsiye ederlerken 11. Bölge oldukça karışmıştır. Ghouller, çete kurarak müfettişleri avlamaya başlamışlardır ve bölgedeki müfettiş sayısı bu olayların ardından artırılmıştır.

Bölümde ayrıca Touka’nın çocukluğuna dönüş yapıyoruz ve kardeşi ve babasıyla anılarına şahit oluyoruz. Geçen bölüm yaşadığı tereddüdün sebebinin aileye verdiği değer ve geçmişte yaşadığı trajediler olabileceğini düşündürüyor bu durum bize. İlerleyen bölümlerde bu konuya değineceğini düşünüyoruz zira bölüm, Touka’nın küçük kardeşinin cesetlerin başında “20. Bölgeye gidiyoruz. Orada barışsever bir akrabam var.” demesiyle son buluyor.

Özellikle geçen hafta aksiyon ve heyecan doruğa çıktıktan sonra bu hafta bir miktar ateşin dinmesini bekliyorduk ve öyle de oldu. Bölüm, yeni olaylara alt yapı hazırlamak amacıyla pek çok önemli detayın açıklaması gibiydi. Yine de büyük bir keyifle izledim. Özellikle Touka’nın kardeşiyle karşılaşmasını sabırsızlıkla bekliyorum ve olayların altından nelerin çıkacağını. Ayrıca animede savaş çanları çalmaya başladı diyebiliriz. Belki Ghouller arasında belki de Ghoullerle müfettişler arasında bir savaşın baş göstereceği kesin görünüyor çünkü Kaneki’yi öldürmek için bir grup Ghoul, 20. Bölgeye doğru yola çıkmaya hazırlanıyor. Heyecanla bir sonraki bölümü bekliyoruz.

 

4

 

 

Sword Art Online 9.Bölüm

Bölüm, BoB turnuvası karşılaşmalarıyla start verdi.  Geçen hafta uyuşturucu iğneyi yiyen ve yerde yatan düşmanına, Death Gun tek el ateş ediyor ve canını bir miktar azaltıyor. İğnenin etkisi geçince ayağa kalkan oyuncu kalbini tutuyor ve yere seriliyor. Yani muhtemelen geçek hayatta, hayatını kaybediyor! Bu arada Death Gun, bunu yapmasını engellemek isteyen Sinon ve Kirito’nun yolladığı sniper mermisinden geri çekilerek kurtulmayı başarıyor.

İlerleyen dakikalarda Death Gun’ı yakalamak isteyen Kirito ve Sinon harabelere doğru ilerliyor ve şüphelendikleri bir kişiyi yakalayabilmek için tuzak kuruyorlar. Ayrılan ikili konuşlanmaya giderken ‘BAM’! Sinon aniden yere seriliyor ve ansızın beliren Death Gun, ağır adımlarla Sinon’a yaklaşıyor. Bölüm, sadece duyulan tek el silah sesiyle sona eriyor.

 Hahah senariste yapılan serzenişleri duyar gibiyiz. Bölüm, inanılmaz bir yerde sona erdi. Bu serinin kahramanı olan Sinon, kara silahtan çıkacak olan mermiyi yerse, gerçek hayatta da ölecek. Bunun yanı sıra Death Gun denilen kişinin silahı ile onun hayatını mahveden, küçüklükte kullandığı silah birbirinin aynısı gibi görünüyor. Bu da olayı daha da gizemli bir hale getiriyor. Herkes Sinon’un kurtulacağını düşünüyor fakat durum da umutsuz görünüyor. Yine de Kirito ve Sinon’un birbirlerine verdikleri 30 saniye sözü Kirito’nun geri dönerek Sinon’u kurtarmasına yardım edebilir. Fakat bence bu hafta verdikleri en önemli tüyo, Death Gun’ın görmesi imkansız olan sniper mermisinden kaçmasıydı. Yazın bir kenara, bu Death Gun, oyunun yapımcısı ve tasarımcısı. Artık o kim bilmem ama haritada görünmemesi ve aniden ortaya çıkabilmesi de bununla alakalı olabilir. Neyse, takipteyiz ve bekliyoruz. 

z10

 

 

Fairy Tail 22. Bölüm:

Ejderhalar ve insanlar birbirleriyle savaşmaya devam ediyor! Güçlü ejderler karşısında insanlar birer birer kaybediyor ve düşüyorlar. Birçoğu için ölüm kaçınılmaz gibi görünüyor.  Umutlar tam da tükenirken, Ultear geçmişte öğrendiği inanılmaz bir büyüyü yapıyor. Bu büyü ile bütün dünyayı zamanda geriye götürmeye karşılık olarak kendi kalan zamanını yani hayatını feda etmen gerekiyor. Korkunç şeyler yaparak insanlara acı çektirdiğini düşünen Ultear, hayatını feda ederek bir kez olsun iyi bir iş yapmak ve birkaç dostunu kurtarmak istiyor.

Damarları genişleyerek patlayan ve yere yığılan Ultear’ın hayatı, dünyayı yalnızca 1 dakika geriye alabiliyor. Kimseyi kurtaramadığını düşünen Ultear, hayal kırıklığı içinde yere seriliyor. Fakat bu bir dakika, dünyadaki pek çok insan için önemsiz bile olsa, geleceği daha önce yaşamış olup da kaybedenler için her şeyin değişmesi anlamına geliyor ve Ultear’ın hayatıyla birçok hayat kurtuluyor ve dizleri üzerine çökmüş olan insanlar ayağa kalkarak tekrar savaşmaya başlıyor!

 İşte bu, bunu istiyoruz sadece! Muhteşem bir bölümü geride bıraktığımızı düşünüyorum. Bu tarz duygusal yükselişler animede defalarca olduğu için belki de Ultear’ın hayatını fedası çoğu kişiyi etkilemeyebilir fakat kim ne derse desin bence çok başarılı ve etkileyici bir sahneydi. Bunun yanı sıra Atlas Flame ve Natsu ortaklığının aksiyon sahneleri de bambaşka bir tat katıyor bence olaya. Bir tek Lucy’yi ve Erza’yı çok fazla göremediğimiz için hayal kırıklığı yaşadım diyebilirim ama yine de muhteşem bir bölümdü. Öldü mü ölmedi mi bilmiyoruz fakat hayatından dostları için vazgeçen Ultear’ın bu davranışını asla es geçmemek gerekir. Haftaya yine bol aksiyonlu ve heyecanlı bir bölüm izlemek dileğiyle…

9

 

One Piece 659. Bölüm

Bölüm, Bartolomeo ve Luffy’nin karşılaşmasıyla start veriyor. Bu ikiliyi aynı tayfada seyretmek muhteşem olur aslında. Bir süre eğlendikten sonra arenaya dönüyor ve Rebecca’nın durumuna bakıyoruz. İlerleyen dakikalarda ise geçen hafta öğrendiğimiz şok edici gerçeğin detaylarını alıyoruz. Geçmişe dönüş yapıyoruz ve Riku döneminin Dressrosa’sını izliyoruz.

Halk, korsanlara karşı zayıf ve kendilerinin koruyamıyor olsalar da kral, alçak gönüllü bir biçimde onlardan özür diliyor ve hasarlarını kraliyet ordusuyla tamir ettiriyor. İnsanlar aç da olsa, fakir de olsa her zaman barış ve huzur içinde yaşayıp gidiyor.

Bir gece kabus gökyüzünden uçarak geliyor. O kabusun adı Doflamingo. Tahtın onun hakkı olduğunu ve ülkeyi geri istediğini söylüyor fakat kabul ederse 10 Milyon’a ülkeyi krala bırakabileceğini ekliyor. Fakir bir ülke olduklarından kral, halkından borç istiyor ve yere kapaklanıyor. Halk da kralları için bütün paralarını veriyor. Bundan sonrasında olay tam bir trajediye dönüşüyor. Doflamingo, kralın vücudunu kontrol ederek halkı katlediyor ve bunu ekranda bütün ülkeye izletiyor. Gözyaşı içerisindeki halkın görüntüsü ve karanlıklar içindeki Don Quixote ailesinin girişi ile bölüm sona eriyor.

 Dressrosa’nın geçmişinde ve Riku’ya duyulan nefretin arkasında nasıl bir şey olduğunu merak ediyorduk. Halkın çok sevdiği, iyi kalpli bir insan olan kral, tek bir gecede şeytana dönüşüyor ve muhtemelen de ülkeyi bu olayların ardından kaybediyor. Full Metal’den bir söz paylaşmak istiyorum sizlerle “Eğer halk yoksa, kral hiçbir şeydir.” Doflamingo da bunun farkında olduğundan böyle dolambaçlı bir yoldan ülkenin başına geçmeyi planlamış olmalı. Çok yazık. Üzücü bir bölümdü açıkçası. Neyse en azından Luffy nasıl olsa Doflamingo’yu pataklar diye düşünerek rahatlayabiliriz. 

3

Bu yazıyı arkadaşlarınla paylaş!
Yazar

GameXNow

GameX Dijital Eğlence ve Oyun Fuarı'nın resmi oyun haber sitesi!