Riot Games’in, oyuncularla olan iletişimini bir adım daha öteye taşımak adına “Riot Pls” başlığı altında blog yazıları yayınlamaya karar verdiğinden daha önce sizlere bahsetmiştik. Yayınlanan yeni yazıda, League of Legends baş yapımcılarından New001, ScuttleChris ve Banksy, oyunun geleceğine dair detayları okuyucular ile paylaştı. Yazının tamamını aşağıda okuyabilirsiniz.

Genel Bakış

Altı yıldan bu yana yolumuzu aydınlatan birkaç temel felsefe bulunuyor. Örneğin LoL’ün ideal şartlar altında son derece rekabete dayalı bir deneyim olduğuna ve güvendiğiniz insanlarla oynandığında çok daha güçlü bir hâl aldığına inanıyoruz. Ayrıca görevimizin LoL’ün olabileceği en iyi hâle gelmesini sağlamak olduğuna inanıyoruz ve bunun için ustalığa çıkan yolculuğu sürekli daha iyiye taşımak, kendinizi ifade etmenizi sağlayacak daha fazla kulvar ortaya koymak, oyuncuların ortak LoL sevgileri üzerinden birbirleriyle daha iyi iletişim kurmalarını sağlamak gibi birçok konuda ilerleme kat etmeye çabalıyoruz.

Yukarıda bahsettiğimiz inançlarımıza bağlılığımız devam etmekle beraber, bakış açımızın (yani LoL için çok uzun vadeli amacımızın) nasıl bir dönüşüm geçirdiğini paylaşmakta fayda gördük.

League of Legends’ın nesiller boyunca varlığını koruyan, küresel bir spor olmasını istiyoruz. Burada sadece Türkiye Şampiyonluk Ligi TŞL, LCS, LCK, CBLoL gibi oluşumlardan bahsetmiyoruz. LoL’ü bir yaşam biçimi, rekabete dayalı bir hobi, uğraş, yıllarca hayatınızın parçası olan bir etkinlik şeklinde görmek istiyoruz. Birçok neslin nasıl futbol veya basketbolla büyüdüğünü; ara sokaklarda, boş arsalarda nasıl top peşinde koşturduğunu, mahalle maçlarıyla kendilerini ifade edişlerini, halı sahalarda kendi mini liglerini kurduğunu düşünün. Gönül verdikleri takımın altyapı kadrolarında yer alabilmek için canını dişine takıp, günün birinde o takımın formasını giyerek profesyonel sahnede boy gösterenleri aklınıza getirin ve bundan sonraki nesillerin de League of Legends’la benzeri bir ilişki kurarak büyüdüklerini hayal edin. Bizim de nihai amacımız buna benzer nitelikte: Bütün oynanış seviyelerinde rekabet dolu ve tatmin edici deneyimler sunarak LoL sporuna karşı böylesi bir sevgi geliştirebilmek. Bahsettiğimiz amaca henüz ulaşabilmiş değiliz ama yardımlarınızla bunu başarabileceğimize inanıyoruz.

Elbette bu hedef, üzerinde çalıştığımız başka her şeyi rafa kaldıracağımız anlamına gelmiyor. Sadece bize peşinden koşabileceğimiz daha yüksek bir ideal sunuyor. LoL’ün büyüyüp gelişerek gerçek bir takım sporuna dönüşmesini istiyoruz ve bazen gelişimin sancılı olabileceğinin de farkındayız. Geliştirme sürecindeki önceliklerimizi belirlerken aslında öncelik vermeyeceğimiz konular hakkında zor kararlar vermemiz ve bu kararlarda kendimize karşı dürüst olmamız gerekiyor. Dominion oyun modunu kaldırmamızın ve dinamik sıraya öncelik vermemizin (aynı zamanda tekli/çiftli sıradan geçişte yaşanan sıkıntıların) bir nedeni de bu. Yaşadığımız zorlukları aklımızdan çıkarmasak da yukarıda bahsettiğimiz hedefi koruyoruz ve amacımıza ulaşabilmek için sizin fikirlerinizi duymayı da çok istiyoruz.

Üzerinde çalıştığımız konular hakkında gitgide daha rahat konuşabiliyoruz ve bu sayede Riot Pls’in, yayımladığımız (ya da yayımlamayacağımız) özellikler hakkında bir bölüm olmaktan çıkıp, nihai hedefimizin peşinde koşarken aldığımız dersleri paylaştığımız bir köşe olmasını amaçlıyoruz. Şimdilik ele almak istediğimiz konular şu şekilde:

Antrenman Modu (Sandbox ya da başka bir deyişle Açık Oyun Modu)

Antrenman modu ihtimaline bütün kapıları tamamen kapatmamız bir hataydı. Nokta. Başta öne sürdüğümüz, antrenman modunun oyuna giriş açısından çok daha büyük bir engel teşkil ettiği savı, bazı davranışsal varsayımlara dayalıydı ve birçoklarının haklı yorumları sayesinde bu konuda farklı bir bakış açısı geliştirdik. Tutkulu yorumlarınız, yürüttüğünüz somut mantık ve LoL’ün küresel bir spor hâline gelmesi amacımız çerçevesinde kendi aramızda yürüttüğümüz tartışmalar sonucunda şöyle bir sonuç ortaya çıktı: Antrenman moduyla ilgili dile getirdiğimiz endişelerin gerçekleşmesi, sadece işimizin gerektirdiklerini yerine getirmezsek söz konusu olabilir. Oyunun oynandığı bütün düzeylerde rekabetin ön planda olduğu bir deneyim sunma isteği, aslında bütün düzeylere doğru eğitim ve antrenman araçlarını sağlamamız gerektiğine de işaret ediyor.

Bununla birlikte antrenman modu fikrine açık olmamız, bu fikrin bir anda en büyük önceliğimiz olması anlamına da gelmiyor. Bu özelliği geliştirebilecek ekibimizin belli bir süre daha farklı bir proje üzerinde çalışması gerekiyor. Bu yüzden antrenman modunu yapmak istediğimizi ve bir gün yapacağımızı belirtmek istiyoruz; ancak daha kapsamlı bir yorumda bulunamıyoruz. Amaçlarımıza ulaşma yollarımızı kendi aramızda tartışırken, sizden gelen yorumların büyük bir ağırlığı oluyor; dolayısıyla bu konuda “Çok yakında geliyor,” diyemesek de “Antrenman modu rafa kalktı,” deyip geçmek de istemedik. Antrenman moduna odaklanıp, elle tutulur çalışmalara başladığımızda sizi ayrıca bilgilendireceğiz.

Dinamik Sıra

Sırf Platin’de oynayabilmek için dört arkadaşınızı da yanınıza alıp bir oyun evi kiralamanızı beklemiyoruz ama rekabet basamaklarının, bütün takım sporlarında olduğu gibi; yani liderlik, işbirliği ve de kişisel beceriyle tırmanıldığı bir sırayı öne çıkarmak istiyoruz. Dünyadaki bütün sporcular, yukarıda bahsettiğimiz niteliklere farklı oranlarda sahip; ancak neredeyse hepsi bunların önemini anlıyor ve bütün benlikleriyle hissediyor diyebiliriz. Dinamik sırayı oyuna dahil etmeden önce bütünsel bir takım oyununu doğal olarak öne çıkarmak yerine; kişisel yetenek ve bireysellik alanlarına fazla ağırlık veren bir rekabet ortamımızın olduğunu hissediyorduk.

Rekabet ekibimizin paylaştığı son güncellemenin ardından oyuncularımızın çoğu “tekli sıra yok” gibi bir sonuç çıkarmıştı. Söz konusu güncellemede özellikle net bir şey söylemeyerek somut tartışmalardan kaçındığımızı söyleyebiliriz. Aslına bakarsanız tekli sıra konusunda henüz net bir karar vermiş değiliz; zira gerçekte neyin eksik olduğunu anlayabilmek için dinamik sırada çözmemiz gereken bazı kritik konular bulunuyor. Yaptığımız ilk duyuruda tekli sıra sözü vermekle biraz aceleci davrandık, ki buna hâlâ kavramaya çalıştığımız bir duruma verdiğimiz ani bir refleks diyebiliriz. Sonra aynı konuda büründüğümüz sessizlik ise şüphe bulutlarının daha fazla toplanmasına neden oldu.

Bulunduğumuz noktayı açıklayacak olursak: Dinamik sıranın bazı oyuncularda bireysel becerilerini öne çıkarmalarının baltalandığı duygusu uyandırdığının farkındayız ve bu, küçük müdahalelerle çözebileceğimiz bir durum değil. Ortada felsefi bir fark var. Buna rağmen küçük müdahalelerleçözülebilecek bir sürü şey olduğunu da biliyoruz ve bu bağlamda oyuna tek giren oyuncuların hazır gruplara karşı yaşadığı deneyimin geliştirilmesi, sıra sürelerinin kısaltılması ve rol seçim ağırlığının iyileştirilmesi şeklinde üç öncelik karşımıza çıkıyor. Kusursuz (ve toz pembe) bir dünyada yukarıdaki maddelerde amacımıza ulaştığımızda ikinci bir sıraya hiç gerek kalmazdı ama henüz tekli sıra konusunu tamamen göz ardı etmiyoruz. Şu anda bir tek sıranın sağlıklı işlemesine öncelik veriyoruz. İki farklı sıra olması, dereceli oyuncu tabanını böler ve bekleme sürelerinde muazzam bir etki yaratırdı ve bu hiç de hafife alabileceğimiz bir karar değil.

Felsefi duruşumuz konusunda ise açık olmak istiyoruz: Dinamik sıranın League of Legends’da sağlıklı bir rekabet ortamı sunmaya tekli/çiftli sıradan daha yakın olduğuna inanıyoruz. Bunu söylerken “ya o ya da bu” gibi bir anlayışımızın olmadığını belirtmek istiyoruz. Aslında bu inanç, sadece kendi bireyselperformanslarını ölçmek (ve paylaşmak) için bir yol isteyenlerin beklentilerini yeterince karşılayamadığımızı bilmemizle aynı doğrultuda. Dinamik sırayı daha sağlıklı hâle getirme çabalarımız meyvesini verdiğinde ve sonrasında neye öncelik vereceğimizi daha derinlemesine düşünmeye başladığımızda bu konuda konuşmaya devam edeceğiz.

2016’nın İlerleyen Günleri

2009’da LoL’ü ilk çıkardığımız günlerde, sadece oynamak istediğimiz oyunu yapmaya ve oyunun doğru düzgün çalışıp, çevrimiçi kalabilmesine odaklanmıştık. Sonrasında ise zamanımızın büyük bölümünü bu büyüyen oyuna ayak uydurma çabasıyla geçirdik ki bu hikâyeyi hiç anlatmadıysak on defa anlatmışızdır. Dürüst olmak gerekirse, daha önce de bahsettiğimiz teknoloji borcunun (ya da tasarım borcu, sanat borcu, sistem borcu, vs.) hiç kapatamayacağımızı düşünüyoruz; çünkü daima daha ileri gidip, daha iyisini aramaya devam edeceğiz. Ancak geçtiğimiz yıllarda (arada bir tökezlesek de) çok yol kat ettik ve 2016’nın, yeniden yapılandırdığımız temellerin verimli sonuçlar doğurabileceği bir yıl olduğuna inanıyoruz.

İster istemci güncellemesinin alfa testi olsun ister sunucu uygulamalarımızı geliştirmek, kulüpler ve mobil uygulama gibi özellikler sunmak ya da sezon ortası güncellemesi için var gücümüzle çalışmak; LoL’ü nesiller boyunca varlığını koruyan bir küresel spora dönüştürme azmimiz hiçbir zaman dinmeyecek. Umarız, bu yolculuk boyunca bizi yalnız bırakmazsınız.

2016’nın üçüncü çeyreğinden önce görüşmek üzere!