Hitman: Absolution İncelemesi

“Bir can kurtarmak için kaç kişinin canını alacaksın?”

Bu cümle bütün oyunu anlatmaya yetiyor aslında. Karşımızda artık sadece işine odaklanan, öldürülmesi gereken kişi kim ise onu gözünü kırpmadan öldüren biri yok. Daha önceki oyunlarına göre bu kez farklı bir şey var Hitman’de. Duygusallık.

Hikaye artık aldığımız görevlerden ibaret değil. Bu güne kadar bize görevler veren, hayatımızı kurtaran, hatta belki de tek güvendiğimiz kişi olan Diana Burnwood ajanstaki tüm ajanların gerçek kimliklerini açığa çıkartıyor ve çıkan karmaşada da ortadan kayboluyor. Merak etmeyin spoiler diye korkmanıza gerek yok, çünkü asıl hikaye zaten bundan sonra başlıyor. Ajans kendini kısa sürede toparladıktan sonra Diana’nın peşine düşmeye karar veriyor ve onu öldürmesi için Hitman’i görevlendiriyor.

Hitman: Absolution konu olarak gerçekten güzel, ama bu güzellik çok iyi yazılmış bir Hollywood senaryosu gibi. Dikkatinizi çekerim “çok iyi yazılmış” diyorum çünkü gerçekten güzel olmasına güzel bir senaryo, ancak tek kusuru fazla tahmin edilebilir olması. Konu bir yerden sonra çok klasikmiş dedirtiyor. Yine de bu oyunun bir klasik olmasına engel değil. Oynanış ve içerik devreye girince oyun bir oyun olmaktan çıkıyor ve adeta bir filme dönüşüyor.

Seslendirme, oyunculuklar ve mekanlar gerçekten mükemmel. Oyuna başladığınız dakikadan itibaren sanki her şey sizi oyuna çekiyor, başından kalkmak istemiyorsunuz. Yorulduğunuzu hissettiğiniz anda bırakın klavyeyi ve fareyi sadece müziklere odaklanın. Birkaç dakikada yine kendinizi oynamaya hazır hissedeceksiniz eminim.

Bu yazıyı arkadaşlarınla paylaş!
Next page
Yazar

GameXNow

GameX Dijital Eğlence ve Oyun Fuarı'nın resmi oyun haber sitesi!