Akıllı telefon, tablet ya da iPod Touch tarzı bir ürün kullanan hemen herkes Subway Surfers’ı bilir. Temple Run’ın ardından getirdiği ufak yeniliklerle oyuncuları kendine çeken Subway Surfers, sürekli başka şehirleri de ziyaret etmesiyle oyuncuları sıkmayan bir endless runner oyunu. Peki neden Frisbee Forever’ı anlatacakken konuya Subway Surfers’tan girdik? Çünkü Frisbee Forever’ın yapımcısı Kiloo Games, aynı zamanda Subway Surfers’ın da mimarı.

Açıkçası Frisbee Forever’ı ilk oynadığımda hiçbir şey anlamadım, gerçekten daha önce denenmemiş ve tam olarak mobil oyun konseptine sahip bir oyun. Açıkçası Kiloo Games’i bu dahiyane fikirlerinden dolayı tebrik etmek istiyorum. Adından da anlayacağınız üzere, oyunda bir frizbiyi yönlendiriyoruz. Amacımız doğal olarak frizbimizi bitiş çizgisine ulaştırmak, tabii bu yolda karşımıza ağaçlar, evler, direkler ve kaktüsler gibi birçok engel çıkıyor.Frizbimizi yönetirken klasik olarak yoldaki yıldızları topladığımız oyunda, en önemli etken çemberler ve iki üçgenin arasında yer alan hızlandırmalar. Takdir edersiniz ki, bir frizbi kendi kendisine hız alamaz, bu çemberler ve hızlandırmalar da sizin yola devam etmenizi sağlıyor ve bunlardan bir tanesini bile kaçırmanız bölümü bitirmenizi önleyebiliyor.

Topladığınız yıldızlara göre bronz, gümüş ya da altın madalyalardan birisini alıyorsunuz. Topladığınız yıldızlara göre size yıldız puanı ekleniyor ve bu puanlarla yeni bölümleri açabiliyorsunuz. Oyunun en güzel yanlarından birisi burada ortaya çıkıyor, oyundaki dünyaları istediğiniz sırayla açabiliyorsunuz. Yani oyun size “1. dünyayı bitirince 2. dünyaya geç” gibi bir yaptırım uygulamıyor ve topladığınız yıldız puanlarla, hepsi farklı konseptte olan dünyalardan istediğinizi açabiliyorsunuz. Her dünya 10 bölümden oluşuyor, ayrıca her dünyada oynarken bir bonus bölüm açıyorsunuz. Tamamladığınız her bonus bölüm size yeni bir frizbi olarak geri dönüyor. Ayrıca oyunda topladığınız yıldız puanlarla da yeni frizbiler açabiliyorsunuz. En ucuzu 50 yıldız puandan başlayan bu frizbilerin çoğu güzel tasarlanmış, adeta “beni al” diye gözünüzün içine bakıyor.

Tüm bunların haricinde bir de “master” bölümler var. Bu bölümler gerçekten zorlu, altın toplamadığınız, amacınızın bitirmek olduğu bölümler. Bitirince direkt olarak altın madalya alıyorsunuz. Normal bölümlerden çok daha zorlu olan master bölümleri en başta oynamanızı tavsiye ediyorum. Oyuna olan yatkınlığınızı arttırıyor.

Oyunu tap (ekranın sağına ve soluna basarak) ya da tilt (ekranı sağa sola çevirerek) ile oynayabiliyorsunuz. Bu açıdan kolaylık sağlıyor olması büyük önem taşıyor, çünkü ben tilt ile oynayamazken, arkadaşlarım da tap ile oynayamayabiliyor. Frisbee Forever’ın en güzel artısı ise Android için bedava olması. Hem Android hem iOS için mevcut olan oyunu aşağıdaki linklerden indirebilirsiniz.

İlkbahara merhaba dediğimiz bu günlerde, Frisbee Forever oynadıktan hemen sonra dışarı çıkıp frizbi oynamak isteyeceğinize eminim. İyi fırlatmalar 🙂

Frisbee Forever’ı Google Play’den indirmek için buraya tıklayın.
Frisbee Forever’ı App Store’dan indirmek için buraya tıklayın.
Kiloo Games’in web sitesine ulaşmak için buraya tıklayın.