Hepinizin bildiği gibi milyonların beklediği GTA V sonunda çıktı. Çıktığı gibi videoları ya da ilerleme şeklinde seriler başladı tabii ki. Birçok kişi oyunu çoktan bitirdi ve bir YouTube kullanıcısı oyun çıktıktan 1 gün sonra 98 bölümlük bir seriyi aynı saatte yükledi. Peki oyun beklentileri karşıladı mı? Fiyatının karşılığını veriyor mu? İşte karşınızda GTA V.

1- Hikaye

GTA serisi her zaman tek karakter odaklı hikayelere önem vermiştir ve genelde o kişinin yaşamı aksiyonla dolu bütün şehri içine alan bir olay çemberinde geçer. Yeni kişilerle tanışırsınız ve yaptığınız işler karşılığı para alırsınız. Tanıdığınız bir karakterin genelde başka bir tanıdığınız karakterle alakası olmaz. Yani hikayeye denge veren karakterler dışında diğer karakterler yalnızca daha fazla paramız olsun diye ekstra konulmuş görevler veren karakterlerdir. Rockstar Games şimdiye kadar yaptığı bu düzeni biraz da tanınan karakterlerin çerçevesinden oynayalım istemiş ve bize 3 ana karakter vermiş. Bu 3 ana karakterin belli başlı özellikleri var ve bu özellikler oyunu daha kişisel kılıyor. Bunun yanı sıra her karakterin kendi başına bir hikayesi olması da oyunu çok yönlü yapmış. 3 karakter var, hepsinin kendi hikayesi var ve siz bunların hikayesini birleştirilmiş şekilde oynuyorsunuz. Hikaye açısından bence seri boyunca en güzel hikaye olabilir, çünkü sürekli bir para kavgası yerine aile sorunları olması daha gerçekçi duruyor. Hem aksiyona hem aileye hem de dostluğa önem vermesi diğer serileri geride bırakmasını sağlıyor. Diyeceksiniz ki diğer serilerde de aynıları vardı? Evet. Diğer serilerde de aynıları vardı fakat hep bir yöne çalışıp diğer yönleri eksik bırakmışlardı. Bu hikayede hepsini eşit tutup sizi ortamın içine sürüklüyor. Hikayeye karakterleri ve yan karakterleri zaten tanıyor olarak başlıyorsunuz ve bu nedenle karakterleri tanımak kolay. Bir FPS oyununda beklediğim bir hikaye Gta V’te olunca oyundan çıkasınız gelmiyor. Hikaye konusuna kısaca göz atarsak yeni bir hikaye işleyişi ve ayrıntılı bir hikaye bizleri bekliyor diyebilirim. Hemde Rockstar Games bu sefer bazı yerlerde verdiğiniz kararların hikayeyi ciddi şekilde değiştirmesini sağlamış.

2- Oynanış

Burada bahsetmem gereken onlarca şey var çünkü oyun artık yürü, duvara tırman, koş gibi basitliklerden oluşmuyor. Oyunu bitirseniz bile yapacağınız yada deneyeceğiniz onlarca şey mevcut. Bunlardan birisi oyuna yeni eklenen tenis oluyor. Bunun dışında hava dalışı, avcılık, akrobasi olarak aklınıza gelecek birçok şey oyunda mevcut. Araba sürüşü ile NFS havası tattıran GTA V abartıldığı kadar var. Oynanışta yalnızca kontrollerin değişmesi bazı kişilerin canını sıktı çünkü alışılanın dışında kontrollere alışması zor oluyor. Silah kullanımı da bu zorluğun arasına girmiş. Ya da ben kullanamadım bilmiyorum. Hedef noktasını öldüreceğiniz kişinin üstüne getirme olayı auto aim olsa bile gerçekten zor olmuş. Hele de arabada bütün kamera değiştiğinden türlü türlü kazalar çıkabiliyor ortaya. Bu bazı noktalarda insana saç baş yoldurtuyor. Artık oynanışta oyun o kadar da üstümüze gelmiyor. Eski serilerde anlamsızca koca yol dururken gidip incecik direği parçalamak gibi bir saçmalık vardı. İstemeden de olsa yapıyorduk bazen. Şimdi istesek de zor denk geliyor. Araba sürüşü sağ olsun artık çevreye istemedikçe zarar verme olayı yok. Bu benim gözümdeki en büyük artı. Görevlerde bir yere çarpıp arabayı toparlayana kadar görev başarısız oluyordu ama artık olmayacak gibi. Oynanıştaki kolaylıklar sadece konsol için geçerli yani PC sürümünde aynı kolaylıklar sağlanır mı yoksa eskisi gibi bir oynanışı mı olur bilemem (PC sürümü çıkacak mı onu da bilemiyoruz ya – Orhun). Konsolda oynayamayan birisi bile oyunu çözebilir ve ustası olabilir. Tabii ki oynanış süresi de bu kolaylıklar ve artışlarla bir hayli artıyor. Oyunu bitirdikten sonra kocaman haritada bulunduğunuz alanda bile size eğlence çıkabiliyor, bir de bunu haritanın büyüklüğüne vurun ve eğlencenin ne kadar yoğun olabileceğini düşünün. Kısaca şunu söyleyebilirim ki oynanış artık daha rahat, daha gelişmiş ve daha eğlenceli. Oynadıkça oynamak istiyorsunuz.

3- Grafikler

Biliyorsunuz ki GTA IV hava güneşliyken boğan, normalken daha da boğan grafiklere sahipti. Oyun bazen resmen siyah beyaz oluyordu. Ayrıca patch’ler yayınlanmadan önce gölgelerin pixel pixel olması da rahatsız ediciydi. GTA V bu iki yönden de net ve cıvıl cıvıl olmuş. Oyun çıkmadan önce yayınlanan oyun içi fotoğraflarda grafikler mükemmel dursa da aslında yalnızca “Rage” motoruna renk eklemişler. Yani oyun gri tonlamalı değil de bütün renkleri içinde barındıran bir oyun olmuş. Grafiksel açıdan 2013 grafiğini taşımıyor ve zaten open world (açık dünya) bir oyundan 2013 grafiklerini beklememiz açgözlülük olur. Fakat yine de bazı hayranlar işi abartarak grafiği “aşırı gerçekci” ya da “gerçek sandım” gibi abartarak kendi kendilerine hayal kırıklığı yaşadılar. GTA serisinde hiçbir zaman grafiğe önem verilmedi. Yalnız o seneye uygun en yeterli grafiği sağladıktan sonra bütün seri boyunca sürekli önemli gelişmeler sağlayan dinamiklere önem verildi. Grafikler şu anki haliyle gayet yeterli ve boğmuyor. Göz yorucu mu? Tartışılır… Asıl önemli mesele Rockstar Games grafiklere yoğunlaşarak oyunu tamamen gerçek hayat benzeri bir oyuna dönüştürmek istemiyor. Oynarken görsel olarak hoş görüntüler çıksın ama yine de oynayanlar bunun bir oyun olduğunu anlasın demeye çalışıyor bir nevi. Grafikte gerçekçiliğe önem verdiği tek nokta karakterlerin mimikleri ve çizimleri. Diğer bir nokta ise gölgelerdir ki galiba bu sefer istediğini elde etmiş. Oyunda gerçekten gölgelendirme ayarları harika yapılmış. Nerede keskin gölge, nerede yumuşak gölge olacağını iyi ayarlamışlar bu sefer. Grafik açısından kısaca yeniden bahsedersek gayet yeterli, boğmayan ve görsel olarak çok hoş görüntüleri ortaya çıkartan görsellere sahip.

Tabii ki bu üç dal dışında fakat bu üç dalı içinde barındıran özelliklerden de bahsetmeden olmaz. Küçük ayrıntılar her zaman oyunda bir anda gördüğünüzde “vay be” dedirten şeyler olmuştur. Bunu GTA IV’te yağmurda şemsiye ile gezen yayalarda yaşamıştık. Bu sefer hayvanlar ve insanlar gerçekten küçücük ayrıntılarla donatılmış. Deniz altında gezinirken bir balığın benden kaçarken kayalıkların arasına girmesi beni ciddi anlamda şaşırttı. Tabii ki bununla da sınırlı değil. Yapay zeka artık daha tedbirli. Göz önünde bir şey yaptığınızda anında telefonuna sarılan bir bayanın korkuyla polise adres vermesi çok iyi yansıtılmış. Seslendirme olarak zaten oyunda muhteşem bir atmosfer var çıkan her ses çıktığı kişiye tam oturmuş. Diyaloglar bana hala eksik gelse de geliştirmeyi ihmal etmemişler. Koşarken “önüne bak”, “neden koşuyorsunuz” gibi cümlelerin dışında bir taksici “eğer aceleniz varsa sizi oraya bırakabilirim” gibi şeyler de söyleyebiliyor. Şehirdeki canlılık normal boyutta ama sahil kenarındaki canlılığı görünce içinizden “ipini koparan tatile gelmiş” diyebilirsiniz. GTA IV gibi sahil boş bırakılmamış ve hatta biraz daha abartılsa deve güreşi oynayan ateş desenli şortlu insanlar görebilirdik. İşine giden bir adam, otobüs bekleyen yolcular gibi ayrıntılar göz kamaştırıyor. Ayrıca size sinirlenen birisinin verdiği tepkileri görünce siz de ona çok sinirlenebilirsiniz. GTA IV’teki optimizasyon sorununu fizikten kısarak çözen Rockstar bir eksiyi de bu yönden alıyor. Bazen yavaş giderken çarptığınız bir posta kutusu parçalanırken hızlı vurduğunuzda parçalanmayabiliyor. Belki de birkaç ayrıntıdan kısıp bu yöne daha fazla çalışmaları gerekiyordu. Araba yamulması çok iyi olmasa da parçalanması tam darbe aldığı yönden oluyor bu da biraz olsun gönül rahatlatıyor. Şu ana kadar ne kadar hızlı gitmişsem de bir kişiyi bile camdan fırlatamadım. Optimizasyonu düzeltip fizikten açık veren GTA V her şeye rağmen oynanmaya değer bir oyun. Bulunduğunuz alana göre şekillenen kamera açıları ve atmosferi size çok iyi yansıtacak şekilde ayarlanmış. Havadayken uçuyormuş hissi, denizdeyken yüzüyormuş hissi vermesi cidden başarabileceğini düşünmediğim özelliklerdendi. Kaza yapınca bile bazı durumlarda sandalyeden hopluyorsunuz. Çünkü öyle bir kaza oluyor ki bir an o acı size bile geliyor. Son olarak oyunu daha da renklendiren radyolardan bahsetmek istiyorum. Radyolarda eskiden tanımadığımız şarkıları görmekten sıkılmış genelde arabada radyoyu kapatıp geziyorduk. Hatta “User Track” olayı olmasa hiç radyo açmayacak biriyim ben. Fakat bu sefer radyo, kulağınızı alamayacağınız ve bazen arabadan şarkı bitinceye kadar inmeyeceğiniz şekilde donatılmış. Gerçekten tanınmış ve hepsi çok güzel şarkılar. Radyo menüsünü açınca fark edeceksiniz ki oyunda dinleyeceğiniz çok radyo kanalı ve çok şarkı var. Konuyu burada kapatarak şunu söylemek istiyorum ki kurulu oyunlarınızdan sıkıldıysanız ve oynayacak oyun arıyorsanız GTA V sizin birkaç senelik sıkıntınızı alacak şekilde geldi. Kesinlikle alınmaya değer bir oyun. Daha ne anlatabilirim bilmiyorum, GTA V anlatılmaz yaşanır.