En Güçlü Süper Kahramanımız Bir Kedi: PUSS! İncelemesi

Yazıya nasıl başlayacağımı gerçekten bilemedim. Kedilerin, ne kadar değişik hayvanlar olduğunu bilsem de, dünyayı kurtarmaları fikrini bir türlü kafama oturtamıyorum. Sonuçta sağı solu patileyen yaratıklar ne kadar güçlü ya da korkunç olabilir ki. PUSS!, oynandıktan sonra kafanızda böyle bir düşünce varsa, bu düşüncenizi değiştirebilecek bir oyun. İzlediğiniz ilk videodan itibaren zaten bunu fark ediyorsunuz. Televizyon açık bir şekilde uyuyakalan sahibinin yanında kıvrılmış olan kedimiz, bir şeylerin yolunda gitmediğini fark ediyor. Televizyonda oluşan garip görüntüler, kedimizi ayaklandırıyor. Sonunda ise dayanamayıp televizyonun içine dalıveriyor.

PUSS! PUSS?

Neymiş diye bakınca kedi kelimesinin bir diğer İngilizce karşılığı olduğunu gördüm. Bu kısa bilgiden sonra PUSS! sizi kocaman bir BONJOUR yazısıyla selamlıyor. BON ve JOUR arasındaki çizgi ise bizim tutorial bölümümüz. Tüm yapmanız gereken de kediyi çizgi boyunca sürüklemek. Oyun boyu kullandığınız tek şey mouse ve kedinizin kafası da mouse imleci oluyor. Amacınız da yukarıda da belirttiğim gibi kedinizi çıkışa sürüklemek.

Tabi siz de farkına varmış olmalısınız ki bu iş hiç de kolay değil. Oyuna başlamadan önce ayarlardan mouse hızını ayarlamanızı öneririm. Yoksa benim gibi direkt oyuna dalarsanız biraz sinirlenebilirsiniz. Bu sinirinizi sonraya saklamakta fayda var. Kediciğinizin kontrolünü aldınız ve bekliyorsunuz. Bölümü çözmeye çalışıyorsunuz. Başladığınız zemine bakıp aynı şekildeki zeminlerde ilerlemeniz gerekiyor. Bunlar dışındakileri duvar olarak nitelendirebiliriz ve buralara çarpmak canınızdan götürüyor. Oyunda görünmeyen bir can barınız var. Belli bir süre darbeye maruz kalırsanız ölüyorsunuz. Her kedi gibi bizim kediciğimiz de 9 canlı ve dokuzunu da kaybedersek en başa dönüyoruz.

PUSS! Trailer:

Dünyayı Kurtaran Adamın Kedisi!

Her dünya 10 bölümden oluşuyor. 9 ara bölüm ve 1 boss dövüşü. Amacımız canlarımız bitmeden boşsu yenmek. Eğer ki canımız biterse dünyanın en başından başlıyoruz. Karşımıza gelen 9 ara bölüm ise random olarak belirleniyor. Yani bölümleri hep aynı sıra ile oynamıyorsunuz. Bölüm içlerindeki bazı engeller de random olarak ateş ediyorlar ve bu da zorluk üstüne zorluk katıyor açıkçası. Her bölüm bitirdiğiniz de ise sizi bir skor ekranı karşılıyor ve skor barı her dolduğunda da kediciğiniz bir can kazanıyor.

Bölüm yapıları ise her seferinde farklılık gösteriyor. Random hareket eden engeller genelde en zorlayıcıları oluyor. Onun dışında siz bitirmeye yaklaşırken birden değişen odalar, ilk defa giriyorsanız kafanızı sulandırıyor ve aşırı sinir bozuyor. Herhalde bazı bölümlerin çok zor olduğuna kanaat getirdiler ki bazılarında kayıt noktası bile var. Ayrıca süreye karşı yarıştığınız odalar da mevcut. Denk geldiğim daha farklı bir durum ise şeytan tarafından ele geçirilme. Yani öyle olmayabilir ama ben böyle tanımladım. Bu olduğunda ekran yerinde durmuyor ve kediciğinizi yönlendirmeniz kat kat zorlaşıyor. Ayrıca canınız ne olursa olsun sıfırlanıyor ve random bir cana sahip oluyorsunuz ama kaç tane olduğunu bilmiyorsunuz. Eğer bu şekilde bölümleri geçmeyi başarırsanız, bölüm sonunda fazladan can kazanıyorsunuz.

MEOW!

İlk dünyanın boss savaşına geldiğiniz de ise başka bir mekanik görüyoruz: power barı doldurma. Yine aynı şekilde oynamaya devam ediyorsunuz, sizi öldürecek şeylerden kaçmaya çalışıyorsunuz fakat bunun yanında da düşen POW güçlendirmelerini topluyorsunuz. Power barınız dolduğunda ise bossa atak yapabiliyorsunuz. Kediciğiniz tırnaklarını çıkarıyor ve pati atmaya başlıyor. Çok beğendiğim yerlerinden birisi de burası. İzlerken beni güldürdü. Boss dövüşlerden sonra çıkan kısa videolar da ayrı bir komiğime gitti. O kadar uğraşıp ter döktükten sonra gülmesi ayrı bir keyifliymiş. Geçmeden ekleyeyim, her boss dövüşü tırnak ve patilerle olmuyor. Bir dövüşte patilerinden elektrik saçarken, diğerinde kedimiz bir uzay gemisine binerek savaşıyor. Ayrıca boss dövüşlerinde, ara bölümlerdekinin aksine, öldüğünüzde direkt olarak olduğunuz yerden devam ediyorsunuz.

İlk boşsu biraz uğraşıp alt ettikten sonra ilk yardımcımızı buluyoruz. Her kazanılan boss dövüşü bize bir yardımcı sağlıyor. İlk yardımcımız bizi bir salonda karşılıyor ve bize hikaye hakkında bilgileri verdikten sonra da bize “Sıkıştığında yanındayım.” diyor. Bölümü geçmeye çalışırken ölürseniz, bir noktada ortaya çıkıyor ve kurban karşılığı sizi bir sonraki bölüme geçirebileceğini söylüyor. Vermeniz gereken kurban ise canınız. 1 ya da 2 can karşılığında isterseniz kabul ediyorsunuz. Bir diğer boşsu yendiğiniz de ortaya çıkan yardımcı ise size her bölüm için bir kalkan sağlıyor ve ilk ölümünüz canınızdan götürmüyor.

Toplam 6 yardımcı ve 5 anahtar var. Karşılandığımız salon 5 ayrı dünyaya açılıyor ve her dünya sonundaki boss savaşından sonra bir yardımcının yanında, bir de anahtar kazanıyoruz. 5 anahtarı da topladığımızdai ortadaki kilitli kapıya girebiliyoruz. Bu yazıyı yazarken ben de hala oraya girebilmiş değilim. O kadar uğraşmama rağmen bazı bölümler neredeyse imkansız gibi. Ayrıca bölümü geçmek için ekrana odaklanmak da gözlerinizi yorup acıtıyor. Ekrandaki renk patlamaları ve bu renklerin sürekli yer değiştirmesi, uzun süre ekrana bakacak kişilerde göz problemlerine yol açabilir. Göz rahatsızlıkları olanlar, hiç yaklaşmasınlar bile.

Siz bu yazıyı okurken oyunun çıkmış olma ihtimali yüksek. Eğer belirlenen fiyatı çok yüksek olmazsa, PUSS! rahatlıkla alınıp denenebilir. Şahsen gözümü çok yormasa hırsımdan başından kalkamazdım. Bir göz atmak isterseniz de buradan oyunun Steam sayfasına ulaşabilirsiniz.

PlayStation 4 Satış Rakamları Açıklandı!

Bu yazıyı arkadaşlarınla paylaş!
Yazar

Furkan Necati Ürkmez

Oyun evreninde kendini kaybetmiş ama halinden memnun bir 'Gamer'